Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'bu' sonuçları
Çeviri bu
kıs. bushel.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri bub
i., k.dili kardeş, ulan.
 
Çeviri bubble
i., f. kabarcık, hava kabarcığı; değersiz ve göz boyayıcı herhangi bir şey; sahte hareket, gösteriş; kaynayış, kaynama; f. kaynamak, flkırdamak, kabarcıklar çıkarmak; kaynatmak, fıkırdatmak. bubble ehamber fiz. elektron v.b. hareketlerini gösteren cihaz. bubble gum çiklet. bubble over coşmak. bubbly s. kabarcıklı; coşkun.
 
Çeviri bubbler
i. fıskıye, şeklinde çeşme.
 
Çeviri bubo
i., tıb. kasık lenfa bezlerinin bir cins iltihabı, hıyarcık.
 
Çeviri bubonic plague
tıb. hıyarcıklı veba.
 
Çeviri bubonocele
i., tıb. kasık fıtığı.
 
Çeviri buccal
s., anat. yanağa ait.
 
Çeviri buccaneer
i. korsan, deniz eskiyası
 
Çeviri bucentaur
i. yarı insan yarı boa şeklinde olan efsanevi bir canavar; eski devirlerde özel törenlerde kullanılan Venedik devlet kayığı.
 
Çeviri bucephalus
i. Büyük İskender'in savaş atı
 
Çeviri bucharest
i. Bükreş.
 
Çeviri buck
f. sıçramak (at); sıçrayıp binicisini sırtından atmak; A.B.D., k.dili karşı gelmek, itaatsizlik etmek; A.B..D., k.dili sallanarak gitmek (araba); mad. ezmek. buck for A.B.D., (argo) (terfi v.b.'ni) temin etmeye uğraşmak. buck up k.dili canlanmak, canlandırmak.
 
Çeviri buck
i. erkek geyik, antilop, tavşan, koyun veya keçi; erkek hayvan; aldırışsız delikanlı; A.B.D., k.dili, asağ. erkek kızılderili veya zenci; A.B.D. (argo) dolar. buck bean su yoncası, bot. Menyanthes trifoliata. buck fever A.B.D., k.dili tecrübesiz avcının heyecanı. buck saw çerçeveli testere. pass the buck sorumluluğu başkasına yüklemek
 
Çeviri buckboard
i. iki kişilik esnek ve uzun araba.
 
Çeviri bucket
i., f. kova, gerdel; tulumba pistonu. bucket seat çanak biçiminde koltuk. bucket shop borsa hisseleri üzerinden vurgun yapan; meyhane gibi yer. kick the bucket (argo) nalları dikmek, ölmek bucketful i. bir kova dolusu.
 
Çeviri bucket
f. kova ile taşlmak veya çekmek; dörtnala at koşturmak; borsa hisseleri üzerinden vurgun yapmak; süratle hareket etmek veya ettirmek.
 
Çeviri buckeye
i. Amerika'ya mahsus atkestanesine benzer birkaç çesit ağaç Buckeye i., A.B.D. Ohio eyaletinde oturan kimse.
 
Çeviri buckish
s. fazla şık, züppe, hoppa.
 
Çeviri buckle
i., f. toka, kopça; f. toka veya kopça ile tutturmak, iliştirmek; ısı veya basınç ile bükülmek, eğrilmek veya bükmek (madeni eşya) buckle down to work ise ciddiyetle girişmek.
 
Çeviri buckler
i., f kalkan, siper; den. loça kapağı; f. muhafaza etmek, korumak buck private A.B.D., (arao) er, nefer.
 
Çeviri buckra
i., asağ, siyahların kullandıklan bir terim beyaz adam.
 
Çeviri buckram
i., f. tela, terzilikte ve ciltçilikte kullanılan çirişli pamuklu bez; suni ve fazla resmi tavır; f. tela ile beslemek.
 
Çeviri buckskin
i. güderi; çoğ. güderi pantolon; A.B.D. güderi rengindeki at.
 
Çeviri buckthorn
i. cehri, bot. Rhamnus infectorius; topalak, bot. Rhamnus chlorophorus globosus.
 
Çeviri bucktooth
i. dışarıya doğru fırlak olan üst ön diş.
 
Çeviri buckwheat
i. kara buğday, esmer buğday, sert buğday, karabaş, Arap darısı, bot. Fagopyrum esculentum.
 
Çeviri bucolie, bucolieal
s., i. çobanlığa veya kır hayatına ait; pastoral; i. pastoral şiir; çiftçi, çoban.
 
Çeviri bud
i., f. tomurcuk, konca, sürgün; gelişmemiş, olgunlaşmamış sey veya kimse; f. sürmek, tomurcuklanmak, konca vermek; gelişme çağında olmak; tomurcuklandırmak; bahç. aşı yapmak, aşılamak. nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek, gelişmesine engel olmak.
 
Çeviri bud
i., ABD, k.dili lan, ulan.
 
Çeviri budapest
i. Budapeşte.
 
Çeviri buddha
i. Buda, Hindistan'da mabut olarak kabul edilen din ögretmeni. Buddhism i. Budizm, Buda dini. Buddhist Budist, Buda dinine inanan kimse.
 
Çeviri buddy
i., A.B.D., k.dili arkadaş, ahbap, kafadar.
 
Çeviri budge
f. kımıldamak, hareket etmek; kımıldatmak, hareket ettirmek.
 
Çeviri budgerigar
i. muhabbetkuşu, zool. Melopsittacus undulatus; kıs. budgie
 
Çeviri budget
i., f. bütçe, stok; f. bütçe yapmak, bütçenin ayrıntılarıyla ilgilenmek.
 
Çeviri buenos aires
Buenos Aires.
 
Çeviri buff
i. (araba, radyo v.b.) meraklısı, kurdu.
 
Çeviri buff
f. cilt yapmak; kahverengimsi sarıya boyamak; tesirini azaltmak.
 
Çeviri buff
i., s. güderiye benzer kalın bir çeşit deri; özellikle askerlerin giydiği kalın deri palto; kahverengimsi sarı renk; s. bu deriden yapılmış; kahverengimsi sarı renkte. in the buff k.dili ,çıplak.
 
Çeviri buffalo
i., f. birkaç cins yaban sığırı; kara sığır, zool. Bos bubalus; f. gözdağı vermek. buffalo grass boğa otu. buffalo moth bir cins bokböceği tırtılı. buffalo robe bizon derisinden yapılmış diz örtüsü. bull buffalo kara boğa. water buffalo manda, dombay, camus, zool. Bubalus; su sığırı, zool. Bubalus bubalus.
 
Çeviri buffer
i. tampon, tampon vazifesi gören herhangi bir şey; cilt yapmada kullanılan bir araç. buffer arm tampon kolu. buffer beam tampon kirişi. buffer letter kaynaştırma harfi buffer state tampon devlet.
 
Çeviri buffet
i., f. tokat, yumruk; şok tesiri yapan ani bir olay; f. tokatlamak, yumruk atmak; karşı gelmek, mücadele etmek; el ve yumruk darbeleriyle karşı koymak, mücadele ile ilerlemek.
 
Çeviri buffet
i. büfe; büfe ,şeklinde verilen hafif yemek.
 
Çeviri buffo
i. operada çoğunlukla bas seslerin canlandırdığı gülünç rol.
 
Çeviri buffoon
i. soytarı, palyaço. buffoonery i. maskaralık. buffoonish s. soytarı gibi.
 
Çeviri bug
i. f. böcek; k.dili mikrop, virus; ing. tahtakurusu; Volkswagenin ufağı; (argo) gizli dinleme cihazı; k.dili (makina, cihaz,planda) kusur, ayarsızlık, çalışmada noksanlık; f., k.dili gizli dinleme cihazı yerleştirmek; (argo) kızdırmak, öfkelendirmek. harvest bug kızıl kurt, zool. Leptus autumnalis. get the bug (argo) merak sarmak, yeni bir hevese kapılmak.
 
Çeviri bug-eyed
s., (argo) patlak gözlü; gözleri faltaşı gibi açık.
 
Çeviri bugaboo
i. umacı, öcü, korku yaratan hayali bir kavram.
 
Çeviri bugbear
i. yersiz korku uyandıran gerçek dışı herhangi bir şey; (eski) yaramaz çocukları yiyen umacı.
 
Çeviri bugger
i., f. kulampara, oğlancı; alçak herif; (argo) herif; kimse; f. kulamparalık etmek; bozmak. buggery i. oğlancılık.
 
Çeviri buggy
s. böcekli; ing. tahtakurusuyla dolu.
 
Çeviri buggy
i., A.B.D. dört tekerlekli hafif ve tek atlı araba; çocuk arabası.
 
Çeviri bugle
i., f. boru; f. boru çalmak; boru çalarak çağırmak. bugler i. boru çalan kimse.
 
Çeviri bugle
i., bot. mayasıl otu, kısa mahmut; çoğunlukla siyah olan ve elbiseleri süslemekte kullanılan uzun cam boncuk, kesme boncuk.
 
Çeviri bugloss
i. sığırdili, bot. Anchusa; ökuzdili, bot. Anchusa officinalis viper's bugloss havacıva otu.
 
Çeviri buhl
i. (tahta, maden, bağa veya fildişi üzerine yapılan) zengin kakma iş.
 
Çeviri buhr
i. bir cins değirmen taşı.
 
Çeviri build
f., i. bina etmek, inşa etmek, kurmak, tesis etmek, yapmak; iskambil elinde toplamak, seri yapmak; inşaatçılık yapmak; plan yapmak veya kurmak; i. yapı, yaradılış. natura builder i. yapıcı, inşaatçı, müteahhit. build in dahil etmek. build up birikmek; toparlanmak, kendine gelmek (bir hastalıktan sonra); gelişmek, geliştirmek; evlerle doldurmak, mamur bir hale getirmek askeri gücü takviye etmek; göklere çıkarmak, desteklemek.
 
Çeviri building
i. yapı bina; inşa etme, yapı yapma. building block çimento bloku.
 
Çeviri built
bak. build.
 
Çeviri built-in
s. gömme, yerli.
 
Çeviri built-up
s. mamur, bayındır.
 
Çeviri bul rush
i. saz otu su hezaranı, hasır sazı bot. scirpus cernuus; koğalık, bot. Scirpus lacustris. small bulrush su kamışı, bot. Typha latifolia.
 
Çeviri bulb
i. çiçek soğanı, soğan; ampul, elektrik lambası. bulba'ceous s. soğanı olan, soğan gibi kök veren. bulbif'erous s. soğan gibi kök veren bulbous s. soğan gibi kökü olan, soğan şeklinde olan.
 
Çeviri bulbul
i. bülbül.
 
Çeviri bulg.
kıs. Bulgaria.
 
Çeviri bulgaria
i. Bulgaristan.
 
Çeviri bulgarian
i., s. Bulgar, Bulgarca; s. Bulgaristan'a ait.
 
Çeviri bulge
i. çıkıntı, şiş, tümsek; A.B.D., (argo) üstünlük. get the bulge on. üstünlük sağlamak. bulgy s. şişkin.
 
Çeviri bulge
f. bel vermek, esnemek; çıkıntı yapmak; pırtlamak; dışarı uğratmak, pırtlatmak, çıkıntı meydana getirmek.
 
Çeviri bulger
i. tümsek yüzlü golf sopası.
 
Çeviri bulimia
i., b.b. doymaz iştah, doymama hastalığı.
 
Çeviri bulk
f. şişmek, büyümek, genişlemek; cüsseli veya önemli olmak; şişirmek, büyütmek.
 
Çeviri bulk
i. hacim, oylum; büyük kısım, ekseriyet; ambalajlanmamış yük veya eşya. in bulk dökme halinde, ambalajsız; toptan.
 
Çeviri bulkhead
i. gemide bölme; maden ocağında tahta set; bodrum merdiveninin iki kanatlı kapağı.
 
Çeviri bulky
s. iri, cüsseli, hacimli, çok yer kaplayan. bulkiness i. irilik.
 
Çeviri bull
i. boğa; diğer bazı hayvanların erkeği; boğa gibi kimse; vurguncu kimse; gaf; A.B.D., (argo) polis; A.B.D., (argo) saçma, zırva. Bull astr. Boğa burcu; buldok cinsi köpek. bull calf erkek buzağı. bull market borsada fiyatların devamlı yükselişi. bull session A.B.D., k.dili erkekler arasında yapılan çeşitli konulann tartışıldığı toplantı. bullterrier bulteryer cinsi köpek. bull in a china shop sakar adam. John Bull ingiliz halkı; tipik bir ingiliz. take the bull by the horns cesaretle zor bir işe girmek.
 
Çeviri bull
kıs. bulletin.
 
Çeviri bull's-eye
i. nişan tahtasının ortası, hedef merkezi; tam hedefe rastlayan kurşun; kısa odaklı mercek; siklon fırtınasının merkezi.
 
Çeviri bulla
i. mühür; tıb. kabarcık.
 
Çeviri bullate
s., biyol. kabarmış gibi görünen, üstü kabarcıklı olan; anat. şişkin, şişmiş.
 
Çeviri bullbaiting
i. boğaların köpeklerle dövüştürülmesi.
 
Çeviri bullbat
i. çoban aldatan kuşu.
 
Çeviri bulldog
i. buldok; büyük saplı tabanca.
 
Çeviri bulldoze
f. üstünden buldozer geçirmek; A.B.D., (argo) zor kullanarak bir şeyi yapmaya mecbur tutmak.
 
Çeviri bulldozer
i. buldozer, yoldüzer; A.B.D., (argo) alikıran, baş kesen.
 
Çeviri bullet
i. mermi, kurşun; küçük top. bulletproof s. kurşun geçmez.
 
Çeviri bulletin
i. bildiri, tebliğ, resmi tebliğ.
 
Çeviri bullfight
i. boğa güreşi.
 
Çeviri bullfinch
i. şakrakkuşu, zool. Pyrrhula pyrrhula; ing. üzerinden atla geçmeye imkan olmayan çalı çit.
 
Çeviri bullfrog
i. iri kurbağa.
 
Çeviri bullhead
i. dere iskorpiti veya buna benzer balık; inatçı kimse. bullheaded s. inatçı; kalın kafalı.
 
Çeviri bullion
i. külçe şeklinde altın veya gümüş; altın veya gümüş çubuklar.
 
Çeviri bullish
s. boğa gibi; fiyatların yükselmesi ümidinde olan.
 
Çeviri bullneck
i. kalın ve kısa boyun.
 
Çeviri bullock
i. iğdiş edilmiş boğa, öküz.
 
Çeviri bullpen
i., A.B.D. boğa ağılı; k.dili hapishane; (beysbol) yedek oyuncuların bekledikleri yer; ormancıların yatakhanesi.
 
Çeviri bullring
i. boğa güreşlerine mahsus yuvarlak yer.
 
Çeviri bullshit
i., ünlem, kaba boğa dışkısı; bok; ünlem Yalan! Saçma!
 
Çeviri bullwhip
i. kalın kırbaç.
 
Çeviri bully
s., ünlem, k.dili iyi, güzel, ala, mükemmel; ünlem Bravo ! Aferin !
 
Çeviri bully
i. konserve sığır eti.
 
Çeviri bully
i., f. kabadayı, kendinden küçükleri ezen kimse, zorba kimse; f. zorbalık etmek, kabadayılık etmek.
 
Çeviri bulwark
i. siper, istihkâm, dıştan gelecek bir tehlikeye karşı herhangi bir tedbir. bulwarks i., den. küpeşte.
 
Çeviri bulwark
f. siper ile korumak, muhafaza altına almak.
 
Çeviri bum
i., f. A.B.D., (argo) serseri kimse, başıboş adam, otlakçı kimse, anaforcu kimse, başkalarının sırtından geçinen kimse; ing. but, kaba et; f. başkalarının sırtından geçinmek, serseri bir hayat sürmek, slang otlamak, otlakçılıkla geçinmek; ödünç alıp geri vermemek. on the bum (argo) bozuk çalıçmaz durumda; serseri hayatı yaşayan. bum's rush zorla dışarı atılış bum trip (argo) uyuşturucu maddelerin kötü etkisi.
 
Çeviri bumbershoot
i., A.B.D., (argo) şemsiye.
 
Çeviri bumble
f. acemice iş yapmak.
 
Çeviri bumblebee
i. gövdesi tüylü birkaç çeşit iri arı
 
Çeviri bumboat
i. satıcı kayığı.
 
Çeviri bumkin
bak. bumpkin.
 
Çeviri bummer
i. dilenci serseri; iyi netice vermeyen şey; (argo) uyuşturucu maddelerin kötü etkisi.
 
Çeviri bump
i., f. vuruş, çarpma, darbe; şiş, yumru, tümsek; f. vurmak, toslamak, çarpmak, bindirmek; yerinden olmak. bump off (argo) öldürmek, slang temizlemek.
 
Çeviri bumper
i., s., oto tampon, çamurluk; ağzına kadar dolu kadeh veya bardak; s. mebzul, alışılandan çok daha bol. bumper crop bereketli mahsul.
 
Çeviri bumpkin
i. budala kimse, ahmak kimse; den. seren, bumba, kuntra mataforası.
 
Çeviri bumptious
s. kendini beğenmiş, mağrur, kibirli. bumptiously z. kendini beğenmişçesine.
 
Çeviri bumpy
s. tümsekli, engebeli, yamrı yumru. bumpily z. tümsekli bir şekilde. bumpiness i. tümsekli oluş.
 
Çeviri bun
i. çörek; çörek şeklinde kıvırımış saç.
 
Çeviri buna
i. bir seşit sentetik lastik.
 
Çeviri bunch
f. demet yapmak, bir araya toplamak; salkım halinde meyva vermek.
 
Çeviri bunch
i. salkım, demet, hevenk, deste, grup, takım; kambur. bunchflower i., bot. yabani çörek otu.
 
Çeviri bunco
i., A.B.D., k.dili dolandırma.
 
Çeviri buncombe, bunkum
i., k.dili boş laf, palavra.
 
Çeviri bund
i. rıhtım, set; rıhtım caddesi.
 
Çeviri bund
i., Al. birlik; dernek.
 
Çeviri bundesrat
i. eski Almanya ve Avusturya parlamentosu.
 
Çeviri bundle
i., f. paket, bohça; kundak; yığın; f. toplamak, bohçalamak, kundaklamak, sarıp sarmalamak; acele olarak bir yere göndermek; slang sepetlemek; veda etmeden aceleyle gitmek; soyunmadan aynı yatakta yatmak. bundle up sarınıp sarmalanmak.
 
Çeviri bung
i., f. tapa; fıçı deliği; f. tıpalamak, ağzını tıpa ile kapamak; dövmek, hırpalamak. bunghole i. fıçı ağzı. bung up (argo) hırpalamak.
 
Çeviri bungalow
i. tek katlı ev.
 
Çeviri bungle
f., i. acemice iş yapmak, yüzüne gözüne bulaştırmak; i. acemice yapılan iş, beceriksizlik.
 
Çeviri bunion
i., tıb. ayakta hası1 olan iltihaplı sişlik. bunyon.
 
Çeviri bunk
i., f. ranza; k.dili herhangi bir çeşit yatak; f. ranzada yatmak; rahatsız bir yerde yatmak. bunkhouse i. işşi yatakhanesi.
 
Çeviri bunk
i., A.B.D., (argo) boş laf, saçma.
 
Çeviri bunker
i. yeraltı sığınağı;den. ambar, yerinden oynamayan ve depo olarak kullanılan büyük sandık; golf sahasında kumluk çukur veya toprak tümsek gibi topun gidişine engel olan kısım.
 
Çeviri bunkum
bak. buncombe.
 
Çeviri bunny
i. tavşan, tavşancık.
 
Çeviri bunsen burner
Bunsen gaz lambası, Bunsen alevi. Bunsen cell Bunsen pili.
 
Çeviri bunt
f., i. tos vurmak; (beysbol) topa hafifçe vurmak; i. tos, boynuz darbesi; (beysbol) topa hafifçe vurma.
 
Çeviri bunt
i., den. yelken eteğinin orta yeri; balık ağının şişen kısmı.
 
Çeviri bunt
i. bir çeşit buğday hastalığı; bu hastalığın sebebi olan mantar, bot. Tilletia foetens.
 
Çeviri bunting
i. süs ve işaret flamaları için kullanılan pamuklu kaba kumaş, bayrak bezi; bir geminin bütün flamaları; kiraz kuşu, zoolş Emberizaden.
 
Çeviri buntline
i., den. kargafunda, yelken eteğinin orta yerini kaldırıp kapamak için kullanılan ip.
 
Çeviri buoy
i., f., den. şamandıra; cankurtaran simidi veya yeleği; f. suyun yüzünde tutmak, yüzdürmek, şamandıra ile işaret koymak veya etmek; su yüzüne çıkmak, yüzmek.
 
Çeviri buoyancy
i. su üzerinde durabilme, yüzme hassası; neşe, canlılık.
 
Çeviri buoyant
s. yüzen (cisim); batmaz; neşeli, ümitsizliğe kapılmayan.
 
Çeviri bur
bak. burr.
 
Çeviri burble
f., i. fıkırdamak, mırıldanmak;i fıkırtı, mırıltı; hav. kanadın kenarındaki hava çalkantısı.
 
Çeviri burbot
i. morina balığına benzer bir balık, zool. Lota lota.
 
Çeviri burden
i., f. yük, ağırlık; sorumluluk, mesuliyet; yük taşıma kapasitesi; f. yüklemek; yüklenmek, sıkıntı vermek; üstüne çullanmak. burden of proof ispat kulfeti, ispat etme mecburiyeti. burdensome s. külfetli, sıkıntı verici.
 
Çeviri burden
i. esas konu, ana fikir; nakarat. burden of a song bir şarkının nakarat kısmı.
 
Çeviri burdock
i. dulavratotu, bot. Arctium lappa.
 
Çeviri bureau
i. büro, yazıhane, acente, daire, şube; çekmece, çekmeceli dolap; ing. yazı masası, yazıhane.
 
Çeviri bureaucracy
i. bürokrasi, devlet dairelerine mahsus formaliteler, kırtasiyecilik; devlet memurları.
 
Çeviri bureaucrat
i. devlet dairesinde memur olan kimse; kırtasiyeci.
 
Çeviri burette
i., kim. büret, sıvı ölçmeye mahsus cam tüp.
 
Çeviri burg
i., A.B.D., k.dili kasaba, ufak şehir.
 
Çeviri burgage
i., (eski), huk. birkaç çeşit gayri menkul mülk hakkı.
 
Çeviri burgee
i. yatlarda kullanılan ucu çatallı bayrak, çatal gidon.
 
Çeviri burgeon
i., f. tomurcuk, filiz; f. tomurcuk ve filiz vermek, sürmek.
 
Çeviri burgess
i. kasaba veya nahiyede oturan kimse; tar. ingiltere parlamentosundaki kasaba, nahiye veya üniversite temsilcisi.
 
Çeviri burgh
i. iskoçya'da kasaba.
 
Çeviri burgher
i. kasabada oturan vatandaş, kasaba sakini.
 
Çeviri burglar
i. ev soyan hırsız .burglar alarm hırsıza karşı konan alarm tertibatı.burglar proof hırsıza karşı emniyet tertibatı olan.
 
Çeviri burglarious
ait, ev soygunuyla ilgili.
 
Çeviri burglarize
f. k.ili ev soymak.
 
Çeviri burglary
i.ev soyma, hırsızlık.
 
Çeviri burgle
f. k.ili ev soymak.
 
Çeviri burgomaster
i.Hollanda, Almanya veya Avusturya'da belediye başkanı.
 
Çeviri burgoo
i.yulaf ezmesi; A.B.D., leh. etli çorba; çorba ziyafeti.
 
Çeviri burgrave
i., (Alman) tar. hisar muhafızı; bir kale veya şehrin babadan oğula geçen valilik makamı.
 
Çeviri burgundy
i. Fransa'da bir eyaletin ismi, Burgonya; burada yapılan şarap.
 
Çeviri burial
i. gömme, defin, cenaze töreni. burial ground mezarlık, kabristan. burial service cenaze töreni.
 
Çeviri burin
i. hakkak kalemi.
 
Çeviri burke
f. boğmak, vücutta iz bırakmadan öldürmek; dolambaçlı bir davranışla bir seyden sıyrılmak.
 
Çeviri burl
i., f. kumaş veya iplikte rastlanan düğüm; yumru, ağaç ,gövdesinde oluşan yumru; f. dokunmuş kumaştan düğümleri temizlemek.
 
Çeviri burlap
i. çuval bezi, kenevirden dokunmuş kumaş.
 
Çeviri burlesque
s., i., f. hicvederek güldüren; gülünç, komik; i. hicviye, taşlama; f. hicvetmek, alaya almak, taklidini yapmak. burlesque show A.B.D. striptizli ve taşlamalı gösteri.
 
Çeviri burly
s. iriyarı, kocaman, sağlam yapılı; palavracı.
 
Çeviri burma
i. Birmanya. Burmese s., i. (tek. ve çoğ.)Birmanyalı; i. Birmanya dili.
 
Çeviri burn
f. yanmak, yanıyor gibi olmak, alev alev olmak; ışık saçmak; parıldamak; tutuşmak; yakmak, tutuşturmak; kavurmak; pişirmek : A.B.D., (argo) aldatmak; A.B.D., (argo) elektrikle idam etmek. burn the candle at both ends kuvvetini fazla israf etmek. burn the midnight oil geceyi gündüze katmak, geç vakte kadar çalışmak. burn one's bridges behind oneself geri dönmemek üzere bir işe atılmak burn one's fingers (bir şeyden) ağzı yanmak. burn up yakıp bitirmek; yanıp bitmek. His ears are burning Kendisi yokken methediliyor.
 
Çeviri burn
i. yanık, yanık yeri; pişirme (tuğla veye kiremit); iskoç çay, ırmak, dere.
 
Çeviri burner
i. yakıcı şey, yakan kimse; gaz memesi, bek.
 
Çeviri burnet
i. mesine, küçük mesine, salatalık sebze, bot. Sanguisorba. great burnet aptes bozan otu, bot. Poterium officinale.
 
Çeviri burning
i., s. yakma, yakış; fırınlama; s. yanan, yanıcı; üzerinde çok münakaşa edilen, hararetli. burning glass pertavsız. burning point yanma noktası. fokus burning question hararetli sorun. burning shame rezalet, büyük ayıp.
 
Çeviri burnish
f., i. cilalamak; parlatmak; i. cilâ, parlaklık revnak. burnisher i. cilâcı perdahçı; mühre perdah kalemi.
 
Çeviri burnout
i. roketde yanmanın bitmesi.
 
Çeviri burnsides
bak. sideburns.
 
Çeviri burnt
bak. burn; s. yanık, yanmış. burnt offering tanrılara kurban edilmek üzere yakılan hayvan. burnt orange kırmızımsı sarı renk. burnt sienna kırmızımsı kahverengi boya. burnt umber kırmızıya çalan kahverengi boya.
 
Çeviri burp
i., f., A.B.D. k.dili geğirme; f. geğirmek.
 
Çeviri burr
i. bazı meyva tohumlarının dikenli kabuğu; kozak, kozalak; sırnaşık adam; çapak, pürüz; ayla, hale; dişçi. frez, ufak daire testeresi; kalem pürüzü; çiğ ipekten kalan iplik; r harfinin titrek olarak söylenmesi; bir çeşit sert değirmen taşı.
 
Çeviri burro
i. eşek merkep.
 
Çeviri burrow
i., f. oyuk, in, yuva; barınak, sığmak; f. tünel kazmak, yuva yapmak, oyuk açmak; bir oyuk veya yuvada gizlenmek.
 
Çeviri bursa
i., zool. kese, bursan.
 
Çeviri bursar
i. muhasebeci, veznedar (özellikle bir yüksek okulda).
 
Çeviri bursary
i. manastır veznedarlığı; iskoç bir kolej tarafından verilen burs.
 
Çeviri bursitis
i., tıb. bursan iltihaplanması.
 
Çeviri burst
i., f. patlama, çatlama, ileri atılma; mermi atılması; bir el silah atımında yapılan atış; açılma; göz önüne serilme; f. yarılmak, ayrılmak, ileri fırlamak; boşanmak (göz yaşı, kahkaha); had safhaya gelmek; gözle görülür hale gelmek; patlatmak, birdenbire kırmak.
 
Çeviri burthen
bak. burden.
 
Çeviri burton
i., den. takım, alet, edevat, palanga.
 
Çeviri burundi
i. Burundi.
 
Çeviri bury
f. gömmek, defnetmek; gizlemek, saklamak, örtmek, ölüm sonucu ile kaybetmek; bertaraf etmek. bury the hatchet geçmişi unutup barış yapmak. bury one's sorrows kederini saklamak, bağrına taş basmak.
 
Çeviri burying
i. gömme, defnetme. burying ground burying place mezarlık, kabristan; mezar, kabir.
 
Çeviri bus
i., f. otobüs; k.ili binek otomobili; f.otobüsle gezmek; otobüsle taşımak.bus bar elektrik bağlama çubuğu. bus boy lokantada kirli tabakları toplayan işçi.
 
Çeviri busby
i.bir çeşit ingiliz askeri başlığı.
 
Çeviri bush
i., f. çalı, çalılık, çalıya benzer şey çalılık arazi; mak. zıvana, burç; f. çalı ile örtmek, kaplamak, çalı ile destek yapmak; çalıdan yapılmış tarakla taramak. beat about the bush sadede gelmemek.
 
Çeviri bush-baby
i. Afrika'da bulunan ve maymuna benzer ufak bir hayvan, zool. Galago maholi.
 
Çeviri bushcraft
i. ormanda rahat yaşayabilme hüneri.
 
Çeviri bushed
s., k.dili yorgun, bitkin; ne yapacağını şaşırmış bir halde olan.
 
Çeviri bushel
i. kile; ing. 4/5 kile. hide one's light under a bushel örnek olmak istememek; yeteneğini gizlemek.
 
Çeviri bushel
f., A.B.D. biçimini değiştirmek, tersyüz etmek, onarmak.
 
Çeviri bushido
i. Japonya'nın geleneksel savaş kuralları.
 
Çeviri bushing
i., elek kovan.
 
Çeviri bushman
i.ormancı: Avustralya'da çalılıklarda oturan kimse; b.h. Güney Afrika zenci ırkına mensup kimse. Buşman; Buşmanların dili.
 
Çeviri bushy
s. çalıyla kaplı; çalı gibi, gür. bushiness i. çalı gibi oluş.
 
Çeviri business
i. iş, meslek, vazife; ticaret; iş yeri; mesele, problem. stage business tiyatro oyuncuların konuşma dışındaki jest, mimik gibi davranışları. have no business hakkı olmamak, alakası olmamak. mean business f. ciddi niyeti olmak. businesslike s. ciddi, sistemli. business reply envelope ticari cevap zarfı.
 
Çeviri busk
i. korseyi dik tutan kemik veya madeni balina.
 
Çeviri buskin
i. potin, kısa çizme; eski Yunan ve Roma tiyatrosunda oyuncuların giydiği sandalet; trajedi.
 
Çeviri buskined
s. potin, çizme veya eski Yunan ve Roma tiyatrosunda oyuncuların giydigi sandaleti giymekte olan; trajediye ait.
 
Çeviri busman
i. otobüs şöforü.
 
Çeviri buss
i., f., (eski) ve leh. öpücük, buse; f. öpmek.
 
Çeviri bust
f., i., k.dili patlamak, patlak vermek; iflâs etmek; patlatmak; mahvetmek, iflâs ettirmek; orduda rütbesini tenzil etmek; vurmak; i. göğüs. bust; (argo) mahvolma, iflâs; slang top atma; içki âlemi.
 
Çeviri bustard
i. toy kuşu, zool. Otis tarda; Avrupa ve Afrika'da yaşayan diğer birkaç cins kuş.
 
Çeviri busted
s., (argo) tutuklanmış.
 
Çeviri buster
i., A.B.D., (argo) hayvan terbiyecisi; dağıtan veya mahveden kimse; ulan.
 
Çeviri bustle
f., i. telâş etmek, koşuşmak, acele ile hareket etmek; acele ettirmek; i. telaş, koşuşma, acele; eskiden kadınların eteklerini kabarık tutmasl için kalça kısmına taktıkları yastık gibi şey. hustle and bustle telâş, koşuşma.
 
Çeviri busy
s. meşgul; hareketli, faal; işgüzar, burnunu her işe sokan. busy signal meşgul işareti. busybody i. herkesin işine burnunu sokan kimse.
 
Çeviri busy
f. meşgul etmek iş vermek, boş bırakmamak; meşgul olmak, işi olmak.
 
Çeviri but
(edat), (bağlaç), z. -den gayri, -den hariç; (bağlaç) fakat, ama, lakin, ancak, halbuki, ki; z. sadece, yalnız. No if s or buts! itiraz yok! all but -den gayri az kalsın. but for saye sinde, olmasaydı. but what ki, gene de,rağmen. There was never a new plan but what someone objected to it Yeni hiç bir plan yoktur ki birisi itiraz etmesin.
 
Çeviri butane
i. bütan, bütan gazı.
 
Çeviri butch
i. asker tıraşı, alabrus; (argo) sevici.
 
Çeviri butcher
i., f. kasap, celep; katil, cani; A.B.D. trenlerde şeker ve sandviç satışı yapan adam, büfeci; f. kasaplık hayvan kesmek; zalimce öldürmek, boğazlamak; berbat etmek, rezil etmek.
 
Çeviri butcher's-broom
i. çoban püskülü, yabani mersin, tavşan memesi, ölmez dikeni, bot. Ruscus aculeatus.
 
Çeviri butcherbird
i. avını dikenlerin üzerinde parçalayarak öldüren birkaç çeşit kuş. greater butcherbird büyük çekirge kuşu. redheaded butcherbird kızıl başlı çekirge kuşu, zool. Lanius senator.
 
Çeviri butchery
i. mezbaha, salhane; kasaplık mesleği; katliam.
 
Çeviri butler
i. bir evin baş erkek hizmetkârı; kethuda, baş uşak.
 
Çeviri butt
i. herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı; dipçik; izmarit; (argo), (slang) popo, kıç.
 
Çeviri butt
i., f. alay konusu olan kimse; nişan talimi yapılan yerin arkasındaki duvar veya toprak yığını; f. bitişik olmak; bitişmek; iki şeyin enli uçlarını birbiriyle birleştirmek.
 
Çeviri butt
f., i. tos vurmak, boynuz atmak; kafa atmak; araya girmek, karışmak, burnunu sokmak; i. tos, kafa.
 
Çeviri butt
i. fıçı (şarap, bira), damacana; bir oylum ölçü birimi, 477 litre.
 
Çeviri butte
i. bir düzlüğün üzerinde yükselen tek bir tepe veya dağ.
 
Çeviri butter
i., f. tereyağı, margarin; ekmeğe sürülen diğer yumuşak maddeler; f. tereyağı ilâve etmek veya sürmek; k.dili yağlamak, yağ çekmek. butter up (argo) yağcılık etmek. know which side one's bread is buttered on menfaatinin nerede olduğunu bilmek.
 
Çeviri butter-and-eggs
i. nevruz otu, bot. Linaria vulgaris; bir nevi nergis çiçeği.
 
Çeviri butterball
i. bir cins ördek; k.dili Sişko kimse, tombul kimse, yağ tulumu.
 
Çeviri buttercup
i. düğün çiçeği, bot. Ranunculus; altıntabak altın çiçeği, bot. ranunculus acris: kâğıthane çiçeği.
 
Çeviri butterfat
(i). süt kaymağı; kaymak nispeti.
 
Çeviri butterfingers
(i). sakar kimse.
 
Çeviri butterfly
(i). kelebek: kelebek gibi bir yerden bir yere gayesi oimaksızın dolaşan kimse, havai yaradılışlı kimse. butterflyorchid beyaz zeravent. butterfly tableaçılır kapanır kanatlı masa. butterfly valve kelebekli valf. social butterfly eğlence düşkünü kimse.
 
Çeviri buttermilk
(i). tereyağı yapıldıktan sonra yayıkta kalan içecek, yayık ayranı;ayran.
 
Çeviri butternut
(i). Amerika'da bulunan bir nevi ceviz ağacı; bu ağacın cevizi; buağacın kabuğundan yapılan sarımtırak kahve-rengi boya.
 
Çeviri butterscotch
(i). biraz yakılmış şeker ve tereyağı ile yapılan bir nevi karamela.
 
Çeviri butterwort
(i). böcek kapan bir bitki, (bot). Pinguicula.
 
Çeviri buttery
(s). tereyağı gibi; tereyağlı;(k).dili fazla yağ çeken, dalkavukluk yapan.
 
Çeviri buttery
(i). kiler.
 
Çeviri buttock
(i)., (gen). (çoğ). but, kalça, kıç,(colloq) popo, kaba et; (den). geminin kıçı.
 
Çeviri button
(i), (f). düğme; tomurcuk, filiz,sürgün; küçük mantar; elektrik düğmesi; ar-go Kızılderililerin uyuşturucu madde niyetine çiğnedikleri dikensiz bir nevi kaktüsün ku-rutulmuş tepe kısmı; (f) düğmelemek, iliklemek;düğme dikmek veya koymak, buttonwood (i). çınar ağacı. on the button tam. buttony (s). çok düğmeli.
 
Çeviri buttonhole
(i)., (f). ilik, düğme iliği;(f). ilik açmak; yakasına yapışmak. button-holer (i). ilik açan alet veya kimse.
 
Çeviri buttonhook
(i). düğme kancası,ayakkabı ve eldiven düğmelerini iliklemede kullanılan kanca.
 
Çeviri buttons
(i)., (ing)., (k).dili garson.
 
Çeviri buttress
(i)., (f). payanda, ayak: destek:(f). ayak veya payanda koymak; desteklemek.
 
Çeviri butyl
(i)., (kim). butil.
 
Çeviri butyraceous
(s). tereyağımsı,tereyağına benzer, tereyağlı.
 
Çeviri butyric
(s)., (kim). butirik aside aitveya bu asitten çıkarılmış.
 
Çeviri butyrometer
(i). sütölçer; sütteki tereyağı oranını ölçen alet.
 
Çeviri buxom
(s). sıhhatli (kadın); canlı,etli butlu: iri göğüslü: cazip, çekici, neşeli.
 
Çeviri buy
(f)., (i). satın almak, almak: bir şey karşıIığında sağlamak: kiralamak: rüşvetle elegeçirmek, elde etmek; alıcı durumunda olmak,müşteri olmak; (i). alış, alma: kelepir; ABDsatın alınan şey; ABD, (k).dili pazarlık. buy in ortak olmak; hisse almak: sahibi için geri almak; argo üyeliğe kabul parası vermek. buy of rüşvetle elde etmek, rüşvetle defetmek, savuşturmak; satın almak. buy out bütün hisselerini almak. buy over rüşvetle (birini) satın almak. buy up tümünü satın almak, kapatmak. buyer (i). alıcı, müşteri. buyer's market alıcı piyasası.
 
Çeviri buzz
(i)., (f). vızıltı; dedikodu, söylenti: (k).dili telefon konuşması; (f). vızıldamak; fısıldamak; konuşmak; (ing)., argo gitmek, terket-mek, ayrılmak ;vızıltıya benzer bir ses çıkarmak; bir dedi-kodu veya şayiayı yaymak; vızıltıya benzer seslerle haberleşmek; (k).dili telefon etmek; (hav). alçaktan uçmak; alçaktan uçarak birisini selamlamak. buzz about bir iş yapıyormuş gibi ortada dolaşmak.
 
Çeviri buzz saw
daire testere.
 
Çeviri buzzard
(i). şahin cinsinden ağır ve tembel kuş; birkaç cins av kuşu. Ionglegged buzzard kızıl şahin, (zool). Buteo rufinus. moor buzzard üsküflü doğan, (zool).Circus aeruginosus.
 
Çeviri buzzer
(i). vızıltıya benzer ses çıkaran elektrik zili.
 
Toplam 270 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com