Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'bo' sonuçları
Çeviri bo
kıs. back order, box office, body odor.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri bo's'n
bak. boatswain.
 
Çeviri bo-peep
i. saklanıp sonradan boo diye ortaya çıkarak oynanan cocuk oyunu.
 
Çeviri boa
i. boa, avını etrafına dolanıp sıkarak öldüren zehirsiz büyük birkaç yılan cinsi; boynun etrafına konan uzun ipek eşarp veya kürk. boa constrictor Orta ve Güney Amerika'da bulunan çok büyük bir boa yılanı.
 
Çeviri boar
i. erkek domuz; yabani domuz, zool. Sus scrofa.
 
Çeviri board
i kereste, tahta; çoğ., (tiyatro) sahne; oyun tahtası (satranç); mukavva; masa, sofra; yiyecek, içecek, iaşe; idare heyeti; den. geminin yanı veya bordası; den. volta seyrinde bir rüzgara karşı gidilen yol. above board dürüst, açıkça. across the board herkesi aynı derecede etkileyen (ücret,vergi). bed and board oda ve yiyecek dahil tam pansiyon. board foot 1 X 1 ayak, 1 inç'lik tahta ölçüsü. board of education A.B.D. okullar idare heyeti. go by the board bir kenara atılmak; kaybolmak (fırsat) on board gemide. tread the boards sahneye çıkmak, rol almak.
 
Çeviri board
f. tahta döşemek, tahta ile kaplamak; para karşılığında yiyecek içecek temin etmek; (vapur veya trene) binmek; pansiyoner olmak; denç borda etmek.
 
Çeviri boarder
i. pansiyoner; yatılı ögrenci; düşman gemisine çıkmakla vazifelendirilen kimse.
 
Çeviri boarding
i. tahta kaplama, tahta parmaklık. boarding house pansiyon. boarding school yatılı okul, leyli mektep.
 
Çeviri boardwalk
i. deniz kıyısında tahtalardan yapılmış kaldırım.
 
Çeviri boarish
s. domuzca, domuzvari; şehevi; canavarca.
 
Çeviri boast
f., i. övünmek, kendini methetmek; iftihar etmek; keski ile kabaca şekil vermek; i. övünme, kendini beğenme, kurumlanma, kurulma. boaster i. övünen kimse. boastingIy z. övünerek.
 
Çeviri boastful
s. övüngen; palavracı; kendini metheden. boastfully z. övünerek. boastfulness i. övüngenlik.
 
Çeviri boat
i., f. kayık, sandal, gemi, filika; kayık tabak; f. sandalla gezmek; sandal ile taşımak, nakletmek. be all in the same boat aynı halde olmak.
 
Çeviri boatage
i. kayıkla taşıma ücreti. boat hook den. kanca, çengelli uzun sırık.
 
Çeviri boathouse
i. kayıkhane.
 
Çeviri boating
i. sandal, kayık, gemi v.b.'nin eğlence yeri olarak kullanılması.
 
Çeviri boatload
i. bir geminin alabileceği miktar.
 
Çeviri boatman
i. kayıkçı. boatmanship i. kayık kullanma kabiliyeti.
 
Çeviri boatswain
i., den. porsun, marinel başı, lostromo. boatswain's chair izbarço iskele.
 
Çeviri bob
f. hafifçe eğmek, aşağı yukarı hareket ettirmek (baş); kısa kesmek (saç); hafifçe vurmak, dokunmak. bob up birdenbire ortaya çıkmak.
 
Çeviri bob
i. demet, salkım; şakul, pendant; kısa kesilmiş saç modeli (kadın ve çocuklarda); balık yemi; olta mantarı; hafif bir darbe, vuruş; baş hareketi; ing., (argo) bir şilin; A.B.D. bir çeşit kızak veya kayak.
 
Çeviri bobbery
i. huzursuzluk, kavga, gürültü.
 
Çeviri bobbin
i. makara, bobin, ufak tahta iğ .
 
Çeviri bobbinet
i. dantel makinasında dokunan bir çeşit tül.
 
Çeviri bobble
i., A.B.D., k.dili hata, gaf.
 
Çeviri bobby
i., ing., k.dili polis memuru. bobby pin madeni saa tokası. bobby socks rjog, k.dili kısa çorap, özellikle kızların giydiği şoset. bobby soxer A.B.D. son modayı takip eden genç kız.
 
Çeviri bobcat
i. vaşak, karakulak, zool. Lynx rufus.
 
Çeviri bobolink
i. Kuzey Amerika'ya mahsus güzel sesli bir göçmen kuş, zool. Dolichonyx oryzivorus
 
Çeviri bobsled, bobsleigh
i., A.B.D., k.dili hata , gaf.
 
Çeviri bobstay
i. mıstaço.
 
Çeviri bobtail
i., s. kısa kuyruk; kuyruğu kesilmiş hayvan; s. kısa kuyruklu.
 
Çeviri bobwhite
i. Kuzey Amerika bıldırcını, zool. Colinus virginiamus.
 
Çeviri boce
i. kupes (balık), zool. Box vulgaris.
 
Çeviri boche
i., asağ., Fr., (argo) Alman.
 
Çeviri bock, bock beer
i. sert ve siyah bir çeşit bira.
 
Çeviri bode
bak. bide.
 
Çeviri bode
f. işaret olmak, alamet olmak, delalet etmek; eski kehanet etmek, gelecekten haber vermek. bode ill uğursuzluğa delalet etmek. bode well hayra alamet olmak.
 
Çeviri bodhisattva
i., ilah. Budalık mertebesine ulaşabilen fakat başkalarının ıstırabına karşı duyduğu merhamet ile bu mertebeden vazgeçen kimse.
 
Çeviri bodice
i. korsaj, kadın yeleği.
 
Çeviri bodied
s. vucütlü, bedenli, cüsseli. able-bodied s. güçlü kuvvetli.
 
Çeviri bodiless
s. vücutsuz, bedensiz, cismani veya maddi olmayan.
 
Çeviri bodily
s., z. bedeni, bedensel; maddi; z. bütün olarak, tamamen, kamilen
 
Çeviri boding
i., s. alamet, kehanet; s. uğursuz, meşum. bodingly z. uğursuz olarak.
 
Çeviri bodkin
i. şerit veya kordonu bir delikten geçirmek için kullanılan iğne, biz; saç firketesi.
 
Çeviri body
i. beden, vücut; ceset; gövde; bir şeyin ana bölümü; karoser (araba); geom. üç buutlu cisim; yoğunluk, kesafet (içki); cisim. body corporate hukuki şahıs. bodyguard i. muhafız asker. body politic hükümetin idaresi altında birleşmiş halk topluluğu. body snatcher ceset hırsızı. just keep body and soul together kıt kanaat geçinmek, zar zor geçinmek.
 
Çeviri body
f. şekil vermek; şekil yönünden temsil etmek.
 
Çeviri boer
i. Hollanda asıllı Güney Afrikalı.
 
Çeviri boffin
i., ing., (argo) hükümet hesabına çalışan araştırmacı.
 
Çeviri bog
i., f. bataklık; bataklık bölge; f. bataklığa ömülmek veya batmak. bogbean i. su yoncası. bog down tecrübe sonucunda başarılı olamamak. bogland i. bataklık arazi bog moss bataklık yosunu. bog oak bataklıktan çıkarılan abanoza benzer meşe ağacı. bog ore bataklıklardan çıkarılan bir çeşit demir cevheri. bog rush bataklık sazı. bog spavin atın okçesinin iç tarafında hası1 olan şiş. bogtrotter i. bataklık arazide oturan kimse. boggy s. bataklıklı.
 
Çeviri bogey
i. golfta başa baştan bir vuruş fazla.
 
Çeviri bogey, bogy, bogie
i. gulyabani, cin, şeytan; ask. kimliği anlaşılmamış veya teşhis edilmemiş uçak.
 
Çeviri boggle
f., i. ürkmek, korkmak, tereddüt etmek, harekete geçmekten çekinmek; iç acemilik; paniğe kapılma. boggler i. ürkek kimse.
 
Çeviri bogie
bak. bogey.
 
Çeviri bogle
i. gulyabani, cin, şeytan.
 
Çeviri bogota
i. Bogota.
 
Çeviri bogus
s., A.B.D. sahte, düzme, yapma.
 
Çeviri bogy
bak. bogey.
 
Çeviri bohemian
i., s., Bohemyalı; çek dili; çingene, Kıpti; k.h. Bohem, Bohem hayatı yasayan kimse, toplum kurallarını dikkate almadan yaşayan sanatçı ruhlu kimse; s. Bohemya halkına veya diline ait, Bohemya'ya özgü. Bohemianism serbest hayat.
 
Çeviri bohunk
i., A.B.D. (argo), aşağ. kabiliyetsiz yabancı asıllı işçi; özellikle Balkan asıllı yabancı işçi
 
Çeviri boil
f., i. kaynamak, kaynar gibi kabarmak veya köpürmek; öfkeden köpürmek, galeyana gelmek; haşlanmak, kaynar suda pişmek; kaynatmak, haşlamak; i. kaynama, kaynayış. boil away kaynayarak buharlaşıp yok olmak. boil down kaynayarak suyunu çekmek, özü kalana kadar kaynamak; kısaltmak, kısmak. boil over taşmak; öfke veya heyecanını bastıramamak, galeyana gelmek. boiling point sıvıların kaynama derecesi.
 
Çeviri boil
i., tıb çıban.
 
Çeviri boiler
i. kazan, buhar kazanı; ing. su ısıtmada kullanılan ocak veya soba; sıcak suyu muhafaza etmekte kullanılan kazan. boiler compound kazan taşına karşı kullanılan kimyasal bileşim. boiler emplacement kazan ayağı. boiler fittings kazan takımı. boiler incrustation kazan taşı. boiler maker kazancı. boiler plate kazan levhası. boiler pressure kazan basıncı. boiler room kazan dairesi. double boiler iki katlı tencere, benmari. tubular boiler borulu kazan.
 
Çeviri boisterous
s. gürültülü; şiddetli; fırtınalı (dalga,hava,rüzgar). boisterously z.gürültülü olarak. boisterousness i. gürültülü olma.
 
Çeviri bold
s. cesur, gözüpek; atılgan, cüretli; arsız, küstah; çarpıcı, göz alan; dik, sarp. boldface i., matb. siyah harfler. make bold to cesaret etmek, cüret etmek. boldly z. cesaretle. boldness i. cesaret, yüreklilik.
 
Çeviri bole
i. ağaç gövdesi; birkaç çeşit kil, balçık, çamur.
 
Çeviri bolero
i. canlı bir ispanyol dansı; bu dansın müziği; bolero, cepken, bel hizasına kadar inen küçük ceket.
 
Çeviri bolide
i. parlak büyük göktaşı, bilhassa patlayıcı göktaşı.
 
Çeviri bolivia
i. Bolivya.
 
Çeviri boll
i. tohum kabuğu veya zarfı (pamuk , keten). boll weevil pamuk mahsülüne çok zarar veren bir çeşit kurt.
 
Çeviri bollard
i., den. iskele babası, duba.
 
Çeviri bolo
i. tek yüzlü uzun bir çeşit bıçak.
 
Çeviri bologna sausage, baloney, boloney
içinde çeşitli etler bulunan iri bir cins salam.
 
Çeviri bolometer
i., fiz. bolometre, çok az miktarda radyasyon enerjisini ölcebilen elektrikli alet.
 
Çeviri boloney
i., bak. Bologna sausage (argo) saçmalık saçma söz.
 
Çeviri bolshevik
i., s. Bolşevik. Bolshevist i. Bolşevik. Bolshevism i Bolşeviklik.
 
Çeviri bolster
i., f. uzun süs yastığı; yastık, minder; f. yastıkla beslemek; gen. up ile desteklemek, destek olmak.
 
Çeviri bolt
i., f., z. sürgü, kol demiri; kilit dili; cıvata; fırlama, kaçış; top (kumaş ,duvar kağıdı); yıldırım; kısa kalın ok; kitabın kesilmemiş kenarları ve sayfaları; f. süngülemek; fırlamak; düşünmeden söylemek, ağzından kaçırmak; çiğnemeden yutmak, alelacele yemek; top veya rulo haline koymak (kumaş , duvar kağıdı); ansızın yerinden fırlamak; A.B.D., pol. (partisinden) çekilmek; (partisine) destek olmaktan kaçınmak; z. ansızın, birdenbire. bolt chisel çapraz keskiç bolt cutter mandal kesecek alet. bolt from the blue hiç umulmadık iş, tam sürpriz, tepeden inme. bolt knife sayfaları kesmek için kullanılan mucellit bıçağı. bolt upright dimdik. ring bolt den. halkalı mapa. shoot one's bolt elinden geleni yapmak, son imkanını kullanmak.
 
Çeviri bolt
f. elemek, elek veya tulbentten geçirmek, süzmek; eler gibi dikkatle gözden geçirmek.
 
Çeviri boltrope
i., den. yelkenin etrafına sağlamlaştırmak için dikilen halat.
 
Çeviri bolus
i. normalden daha büyük olan hap, kapsül; topak, top.
 
Çeviri bomb
i., f. bomba; aerosol bombası; jeol yanardağın dışarı püskürttüğü küre veya elips şeklindeki lav kümesi; f. bombardıman etmek, bombalamak; bomba patlatmak. bomb bay ask. uçakta bombanın atıldığı bölüm.
 
Çeviri bombard
f. topa tutmak, bombardıman etmek: bombalamak; üzerine varmak, sıkıştırmak. bombarder i. topa tutan kimse. bombardment i. bombardıman, topa tutma.
 
Çeviri bombard
i. en eski cins top.
 
Çeviri bombardier
i., ask bombardıman uçağında bombacı; tar. topçu, topçu çavuşu.
 
Çeviri bombardon
i., müz. bombardon, mızıkada en kalın sesli nefesli çalgı.
 
Çeviri bombast
i. abartmalı söz veya konuşma.
 
Çeviri bombastic, bombastical
s. abartmalı saçma, yüksekten atılan, şişirilmiş (söz ,konuşma). bombastically z. şişirilmiş bir şekilde.
 
Çeviri bombazine, bombasine
i. çözgüsü ipek ve atkısı yün olan ince kumaş.
 
Çeviri bombe
i. top şeklinde dondurma.
 
Çeviri bomber
i. bombardıman uçağı; bomba atan kimse.
 
Çeviri bombita
i., (argo) bazen esrarla alınan amfetamin içitimi.
 
Çeviri bombproof
s. bomba geçmez.
 
Çeviri bombshell
i. bomba mermisi; büyük sürpriz.
 
Çeviri bombsight
i. bombardıman vizoru.
 
Çeviri bombyx
i. ipekböceği.
 
Çeviri bonafide
Lat. hilesiz, hakiki, iyi niyet ile.
 
Çeviri bonanzfl
i., A.B.D. zengin maden yatağı; refah ve talih kaynağı.
 
Çeviri bonbon
i. bonbon, şekerleme.
 
Çeviri bond
i., f. bağ irtibat, rabıta; ip, zincir; fertleri bir grup halinde bir araya getiren ilişki; yapışıklık; yapıştırıcı madde; mukaveler bono, senet, tahvilat; gümrüğü ödenmemiş malların hükümette muhafaza edilme durumu; kefalet; örgü (duvar); f. kefalete raptetmek; ipotek etmek; duvar örmek. bondage i. kölelik, serflik, esaret. bondholder i. tahvilat hamili bondmaid i. kadın köle, cariye. bondman i. erkek köle; toprağa bağlı köylü. bond paper iyi cins mektupluk kağıt. bondservant i. köle. bondslave i. köle, cariye. bondsman i. kefalet veren kimse. bondwoman i. cariye, halayık. bonded debt rehinli tahvil, tahvilat. bonded goods gümrükte muhafaza altına alınmış eşya. bonded warehouse gümrük antreposu.
 
Çeviri bone
f. kemiklerini ayyrmak, ayıklamak; gübre olarak toprağa ufalanmış kemik ilave etmek; balina geçirmek (korse ,gömlek v.b.'ne); (argo) çok çalışmak, hafızlamak, kuşlamak. bone for an exam imtihan için hazırlanmak. bone up on a subject bir mevzu üzerinde okumak.
 
Çeviri bone
i. kemik, kılçık; çoğ. iskelet, vücut: kemikten yapılmış bir şey; balina (korse için); k.dili zar. bone ash kemik kulu. boneblack i. yanık kemiklerden yapılan siyah boya. bone china icinde kemik külü olan tabaklar. bone-dry s. kupkuru. boneless s. kemiksiz. bone meal kemik tozu. bone setter çıkıkçı, kırıkıçı. frontal bone alın kemiği. shank bone bacak kemiği. vomer bone saban kemiği. bone of contention anlaşmazlık sebebi. have a bone to pick with someone paylaşacak kozu olmak, halledilecek davası olmak. feel in one's bones derinden hissetmek, çok emin olmak. make no bones about açıkça söylemek.
 
Çeviri bonehead
i., k.dili aptal, mankafa kimse.
 
Çeviri boner
i., (argo) hata, ahmakça yapılan yanlışlık.
 
Çeviri boneset
i. papatyaya benzer bir bitki, bot. Eupatorium perfoliatum.
 
Çeviri bonfire
i. şenlik ateşi, açık havada yakılan ateş.
 
Çeviri bong
f., i. gong gibi ses çıkarmak; i. gong sesi.
 
Çeviri bongo
i. tropikal Afrika ormanlarında yaşayan, büyük, kahverengi üzerine beyaz çizgili antilop, zool. Taurotragus eurycerus. bongo drums çift tamtam.
 
Çeviri bonhomie, bonhommie
i., Fr. iyi huyluluk.
 
Çeviri boniface
i. otelci.
 
Çeviri bonito
i. torik, uskumru cinsinden birkaç çeşit balık. large bonito torik, peçuta, zool. Pelamys sarda. .
 
Çeviri bonjour
Fr. bonjur, günaydın.
 
Çeviri bonkers
s., ing., (argo) çakırkeyf.
 
Çeviri bonmot
Fr. nükte, espiri.
 
Çeviri bonne
i., Fr. hizmetçi kadın, dadı.
 
Çeviri bonnet
i. bağcıkları olan kadın ve çocuk şapkası; başlık şeklindeki kapak; ing. arabanın motor kapağı, kaporta. bonnet box şapka kutusu. have a bee in one's bonnet bak. bee
 
Çeviri bonnet
f. başlık giydirmek.
 
Çeviri bonny
s.,ing., leh. göze hoş görünen, güzel, zarif, hoş; sıhhatli, gürbüz. bonnily z. güzel bir şekilde. bonniness i. güzel oluş.
 
Çeviri bonnyclabber
i., leh. ekşi yoğurt, kesilmiş süt.
 
Çeviri bonsai
i. göze hoş görünmesi için çeşitli metotlarla fazla büyümesi engellenmiş ağaç; bu çeşit ağaç büyütme sanatı.
 
Çeviri bonsoir
Fr. bonsuar, iyi geceler.
 
Çeviri bonton
kibar davranış veya tarz; asalet; aristokrasi.
 
Çeviri bonus
i. ikramiye, fazladan ödenen bir meblağ, prim.
 
Çeviri bonvivant
Fr. lüks hayatı seven kimse, keyfine düşkün adam; neşeli arkadaş.
 
Çeviri bonvoyage
Fr. iyi yolculuklar, yolunuz açık olsun.
 
Çeviri bony
s. kemiğe benzer, kemikli.
 
Çeviri bonze
i. Japonya veya Çin'de Budist rahip.
 
Çeviri boo
ünlem Bööö !
 
Çeviri boob
i., A.B.D., (argo) aptal kimse, budala kimse. boob tube k.dili televizyon.
 
Çeviri booboo
i., (argo) gaf, hata.
 
Çeviri booby
i. budala kimse, bön kimse, ahmak kimse; bir oyun veya müsabakada en kötü oyuncu; sınıfın en tembel talebesi. booby hatch A.B.D., (argo) akıl hastanesi. booby prize bir oyunun en kötü oyuncusuna veya bir yarışmada sonuncu olana verilen odül. booby trap kamufle edilmiş ufak bomba; gizli tuzak.
 
Çeviri boodle
i., A.B.D., (argo) para; rüşvet, görevini kotüye kullanarak kazanılan para.
 
Çeviri boogie-woogie
i. dans müziği olarak bir piyano çalma tarzı.
 
Çeviri boohoo
f., i. hüngür hüngür ağlamak; i. hıçkırarak ağlama sesi.
 
Çeviri book
f. deftere geçirmek, kaydetmek; yer ayırtmak, rezervasyon yapmak; tutmak, angaje etmek ; ismini kaydetmek, karakolda suçlu olarak kaydetmek.
 
Çeviri book
i. kitap; cilt, fasıl, bap; müz livre, opera metni; (tiyatro) senaryo; (iskambil) bir takımın kazandıgı el sayısı; (briç) kazanılan ilk altı el; müşterek bahis defteri. the Book Kitabı Mukaddes. book of matches kibrit paketi. book club abonelerine indirimli fiyatla kitap satan firma. book muslin ince frenk tülbenti. book review bir kitabı inceleyen yazı, kitap tenkidi. book trade kitapçılık. book value defter değeri, maliyet. bring to book sorumluluğu birisine yükleyerek hesap sormak. by the book resmen, kurallara göre. He knows it like a book Ezbere biliyor. in one's bad books gözünden düşmüş. one for the books fevkalade olay; tam örnek. on the books kaydedilmiş, kayıtlı. make book A.B.D., (argo) bahse girenlerin parasını almak. without book ezbere; salahiyetsiz.
 
Çeviri bookbinder
i. mucellit, ciltçi. bookbinding i. mucellitlik, ciltçilik. bookbindery i. mücellithane, ciltevi.
 
Çeviri bookcase
i. kitaplık, kitap rafı.
 
Çeviri booked
s. yeri ayrılmış; temsil için anlaşmış; defterde kayıtlı. booked-up s. bağlanmış; ing. bütün yerleri satılmış. bookend kitap desteği, kitapların devrilmemesi için iki yana konan destek.
 
Çeviri bookie
i., A.B.D., k.dili, bak. bookmaker.
 
Çeviri booking
i. temsil veya konser için anlaşma; yer ayırma; bilet alma; deftere kaydetme. booking-office i., ing. bilet gişesi.
 
Çeviri bookish
s. okumaya ve kitaplara düşkün; hayat tecrübesinden fazla kitaplara bağlı olan, nazari; kitaplara ait veya bağlı, kitabi; edebi. bookishness i. kitap düşkünlüğü.
 
Çeviri bookkeeper
i. muhasebeci. bookkeeping i. muhasebecilik.
 
Çeviri booklet
i. broşür, küçük kitap, risale.
 
Çeviri bookmaker
i. kitapçı; at yarışı ve maçlarda müşterek bahisleri düzenleyen adam.
 
Çeviri bookman
i. alim, bilgin; kitapçı, kitaplarla meşgul kimse.
 
Çeviri bookmark
i. kitapta sayfayı belirtmek için kullanılan kağıt; kitabın sahibini gösteren etiket
 
Çeviri bookmobile
i. gezici kütüphane.
 
Çeviri bookplate
i. kitabın iç kapağına yapıştırılan ve sahibinin ismini gösteren desenli kağıt.
 
Çeviri bookpost
(postada) kitap tarifesiyle.
 
Çeviri bookrack
i. açık bir kitap için kullanılan altlık; kitap rafı.
 
Çeviri bookseller
i. kitapçı, kitap satan kimse veya firma.
 
Çeviri bookshelf
i. kitap rafı, kitaplık.
 
Çeviri bookstack
i. tavana kadar yükselen kitaplık.
 
Çeviri bookstall
i. kitap sergisi; ufak kitabevi; ing. gazeteci. koşesi.
 
Çeviri bookstand
i. kitap sergisi; ufak kitabevi; açık kitap için altlık.
 
Çeviri bookstore
i. kitabevi.
 
Çeviri bookworm
i. kitap kurdu, kitap okumaya düskün kimse; kağıt kurdu, zool. Ptirida; kitap kurdu, zool. Anobium hirtum.
 
Çeviri boolean algebra
mantık ve elektronik hesap makinelerine uygulanan bir çeşit cebir.
 
Çeviri boom
f., i. top gibi derin ve kuvvetli bir ses çıkarmak, gürlemek; vızıldamak; hamle yapmak, acele hareket etmek; A.B.D. hızla büyümek, süratli bir gelişme kaydetmek (şehir ,iş); ileri gitmek, ilerlemek; i. hızla ilerleme veya yükselme (ticaret ,iş ,refah); hamle; gürleme, uğultu, uzaktan gelen gürültü, derinden gelen ses; vızıltı (arı, böcek). boom town belli bir nedenle birdenbire zenginleşen ve genişleyen şehir. boom out kalın sesle bildirmek.
 
Çeviri boom
i., den. seren, bumba, baston; akıntının kütükleri götürmemesi ve gemilerin seyrine engel olunması için set şeklinde konulmuş ve araları zincirli tomruk dizisi; bu sınırın içinde kalan bölge.
 
Çeviri boomerang
i. Avustralya yerlilerince silah olarak kullanılan ve ileri doğru fırlatılınca geri gelen eğri bir değnek; ortaya atanın aleyhine dönen durum veya plan.
 
Çeviri boon
s. neşeli. boon companion ahbap; içki arkadaşı.
 
Çeviri boon
i. nimet, lütuf, iyilik.
 
Çeviri boondocks
i., the ile, A.B.D., (argo) geri kalmış bölge.
 
Çeviri boondoggle
i., f., A.B.D., k.dili faydasız iş; f. faydasız işlerle meşgul olmak.
 
Çeviri boor
i. kaba ve görgüsüz kimse; köylü. boorish s. kaba. boorishly z. kaba bir şekilde. boorishness i. kabalık.
 
Çeviri boose
bak. booze.
 
Çeviri boost
f., i., A.B.D. arkasından itmek, destek olmak; lehinde konuşarak yardımcı olmak; artırmak ; i. destek, yardım; artma, artış.
 
Çeviri booster
i., A.B.D. ileri götüren şey, yardım eden kimse, propagandacı; rokette yardımcı ek motor; elek. voltajı yükselten alet. booster shot bağışıklığı artırmak için yapılan ek aşı.
 
Çeviri boot
i. çizme, potin; ing. bot; ayak ve bacağı sıkıştıran çizme benzeri işkence aleti; ing. arabanın bagajı; koruyucu tabaka; A.B.D. acemi deniz eri; tekme; (argo) azletme, işten çıkartma. get the boot azlolunmak, colloq. kapı dışarı edilmek. boottree çizme kalıbı. Bet your boots Emin olun. grow too big for one's boots mağrur olmak, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek. lick the boot of çanak yalamak, dalkavukluk etmek. The boot is on the other foot Durum değişti Eski çamlar bardak oldu. wipe one's boots on hakaret eder şekilde muamele etmek; tepeleyip geçmek.
 
Çeviri boot
f. çizme giydirmek; çizme şeklindeki aletle işkence yapmak; (argo) tekmelemek, tekme ile uzaklaştırmak; futbolda tekme atmak; (argo) işten çıkarmak, kovmak.
 
Çeviri boot
f., i., (eski) veya (şiir) fayda etmek; yararlı olmak, işe yaramak; i., (eski) fayda; çare. What boots it? Faydası ne? Neye yarar?. to boot ilaveten, fazla olarak.
 
Çeviri bootblack
i. ayakkabı boyacısı, lostracı.
 
Çeviri bootee
i. örgü bebek patiği; kadın botu.
 
Çeviri booth
i. kulübe, çadır, çardak, barınak; satış pavyonuç
 
Çeviri bootjack
i. çizme çekeceği.
 
Çeviri bootleg
i., s., A.B.D. kaçak içki; s. kaçak olarak imal, ithal veya nakledilmiş; kaçak, kanun dışı; kaçakçılıkla ilgili.
 
Çeviri bootleg
f. içki kaçakçılığı yapmak; kaçakçılık etmek; satmak üzere üzerinde kaçak eşya bulundurmak.
 
Çeviri bootlegger
i. içki kaçakçısı, kaçakçı.
 
Çeviri bootless
s. faydasız, boş, gereksiz. bootlessly z. boş yere, neticesiz olarak. bootlessness i. neticesizlik.
 
Çeviri bootlicker
i., A.B.D., (argo) dalkavuk.
 
Çeviri boots
i., ing. otelde boyacılık ve ayak işlerinde çalışan hizmetli.
 
Çeviri booty
i. ganimet, yağma, çapul; kazanç.
 
Çeviri booze
ing. booze, boose, bouse (buz) i., f., k.dili alkollü içki; içki alemi; f. kafayı çekmek, içmek. boozer i. ayyaş kimse.
 
Çeviri boozy
s., k.dili sarhoş, kafası dumanlı; alkolik.
 
Çeviri bop
f., i., (argo) vurmak; i., müz. bap, bir çeşit caz müziği.
 
Çeviri boracic acid
kim. asitborik.
 
Çeviri boracite
i. borasit, Bandırma taşı.
 
Çeviri borage
i. hodan, bot. Borago officinalis.
 
Çeviri borate
i., kim. borat.
 
Çeviri borax
i. boraks.
 
Çeviri bordeaux
i. bordo limanı; Bordo şarabı .Bordeaux mixture ağaçları korumak için kullanılan karışım.
 
Çeviri bordelio
i. genelev.
 
Çeviri border
i. kenar; hudut, sınır; bir resim veya yazının etrafındaki süs. borderer i. sınırda oturan kimse. borderland i. sınır bölgesi. borderline i., s. sınır s. güçlükle ayırt edilebilen.
 
Çeviri border
f. sınır koymak; sınır meydana getirmek; sınırdaş olmak, hemhudut olmak; benzemek, yakın olmak. border on sınır komşusu olmak; eğiliminde olmak.
 
Çeviri bore
bak. bear.
 
Çeviri bore
f., i. can sıkmak, bizar etmek, baş ağrıtmak; i. can sıkıcı kimse veya olay, baş belası.
 
Çeviri bore
f., i. delik açmak, burgu veya matkap ile delmek oymak; i. delik, oyuk; kalibre, çap. bore bit taş delecek kalem.
 
Çeviri bore
i. kabarma sonucu oluşan yüksek tepeli dalga.
 
Çeviri boreal
s. poyraza ait, kuzey rüzgarına ait; şimali, kuzey.
 
Çeviri boreas
i. Yunan mitolojisinde kuzey rüzgarı, poyrazı.
 
Çeviri boredom
i. sıkıntı, can sıkıntısı.
 
Çeviri borehole
i. yerkabuğunda araştırmalar yapmak için açılan kuyu.
 
Çeviri borer
i. delgi, matkap, burgu; meyva veya ağaç kurdu; beslenmek için diğer balıkların etine gömülen balık.
 
Çeviri boric
s., kim. borik, borakslı. boric acid kim. asitborik.
 
Çeviri boride
i., kim. içinde bor bulunan bileşim, borit.
 
Çeviri boring
i., s. sondaj, delme; delik; çoğ. delik açılırken cıkan moloz; s. can sıkıcı.
 
Çeviri born
s. doğmuş; doğuştan. He was born in Sivas Sivas'ta doğdu. Where were you born? Nerelisiniz?
 
Çeviri borne
bak. bear; s. taşınmış, götürülmüş; tahammül edilmiş, dayanılmış.
 
Çeviri boron
i., kim. bor.
 
Çeviri borough
i. kasaba, kaza, ilçe.
 
Çeviri borrow
f. ödunç almak, borç almak; mat. ödunç almak (çıkarma işleminde). borrow trouble önceden tasasını çekmek. borrowing i. başka bir dilden alınan kelime veya deyim.
 
Çeviri borscht
i. Rus sebze çorbası, borş.
 
Çeviri bort
i. düşük kalite elmas veya elmas kırıntıları, karaelmas, karbonado.
 
Çeviri borzoi
i. Rus kurt köpeği.
 
Çeviri boscage
i. ağaçlık, çalılık, koru.
 
Çeviri bosh
i., k.dili saçmalık, boş söz, zırva söz veya düşünce.
 
Çeviri bosk
i. çalılardan meydana gelen küçük koru. bosket, bosquet i. koru, çalılık. bosky s. ağaçlıklı, çalılarla kaplı; gölgeli.
 
Çeviri bosnia
i. Bosna. Bosnian Boşnak; Boşnakça; s. Boşnak.
 
Çeviri bosom
i., s. göğüs, sine, bağır, koyun;elbisenin göğsü kaplayan kısmı; s. samimi çok yakın; göğüse ait. bosom friend samimi dost, can yoldaşı.
 
Çeviri bosom
f. bağrına basmak, kucaklamak; gizlemek, saklamak.
 
Çeviri bosphorus, bosporus
i. istanbul Boğazı, Karadeniz Boğazı. the Bosphorus and its shores Boğaziçi.
 
Çeviri boss
i., A.B.D., k.dili inek veya buzağı.
 
Çeviri boss
i., f., A.B.D. patron amir, işveren, ustabaşı; A.B.D. kendi seçim bölgesinde partinin örgütünü denetleyen politikacı; f. kontrol etmek, idare etmek; fazla otoriter ve sert olmak.
 
Çeviri boss
i., f., bot., zool. bitki veya hayvanın vücudunda meydana gelen şişkinlik; mim. fildişi, maden v.b.'nden yapılmış kabartma süs; f. kabartmalarla süslemek.
 
Çeviri bossy
s., i., A.B.D., k.dili sözünü geçiren, hükmeden, sert tabiatlı; i. inek veya buzağı
 
Çeviri bossy
s. kabartmalarla süslü.
 
Çeviri bosun
bak. boatswain.
 
Çeviri bot
kıs. botany, bottle.
 
Çeviri botanic, botanical
s. bitkibilimsel, botaniğe ait; bitkisel. botanically z. botanik bakımmdan.
 
Çeviri botanist
i. botanist, bitkiler bilgini.
 
Çeviri botanize
ing. -ise f. inceleme yapmak için kırlardan bitki toplamak; bitkileri yerinde incelemek.
 
Çeviri botany
i. botanik bitkibilimi.
 
Çeviri botbott
i. bir cins at sineğinin sürfesi.
 
Çeviri botch
f., i. beceriksizce yamamak; kabaca tamir etmek; bozmak; i. kabaca yapılmış yama; beceriksizlik. botchy s. kaba yamalı
 
Çeviri botfly
i. sürfesi omurgalılara asalak olan birkaç cins sinek.
 
Çeviri both
zam. s. her ikisi, her ikisi de; ikisi de; s. her iki. both he and I hem o hem de ben.
 
Çeviri bother
i. sıkıntı, sıkıcı bir iş veya durum, zahmet, üzüntü veren bir şey. It's no bother Bir şey değil Zahmet olmaz. bothersome s. sıkıcı, üzücü.
 
Çeviri bother
f. canını sıkmak, sıkıntı vermek, üzmek, taciz etmek, rahatsız etmek; endişe etmek, merak etmek.
 
Çeviri botheration
i., ünlem can sıkıntısı, üzüntü, telaş veya sıkıntı yaratan durum; ünlem Aman ! Bırak şunu !
 
Çeviri botree
Asnam incir ağacı, bo inciri, Budistlerin kutsal saydıgı ağaç.
 
Çeviri botswana
i. Botswana.
 
Çeviri bottle
i. şişe; emzik, biberon. bottle gourd sukabağı. be brought up on the bottle mamayla beslenmek, biberonla beslenmek. the bottle alkollü içki; bebekler için süt.
 
Çeviri bottle
f. şişeye koymak, şişelere doldurmak. bottle up şişelere doldurup saklamak; susturmak.
 
Çeviri bottle-imp
i. şişeye kapanmış cin.
 
Çeviri bottle-party
i. herkesin kendi içkisini getirdiği içkili toplantı.
 
Çeviri bottlebrush
i. şişe fırçası; atkuyruğu, bot .Equisetum arvense.
 
Çeviri bottlefish
i. kendini hava ile şişirebilen bir balık, zool. Saccopharynx ampullaceus.
 
Çeviri bottleglass
i. şişe yapmak için kullanılan adi yeşil cam. bottle green şişe camı yeşili.
 
Çeviri bottleneck
i. dar geçit, dar boğaz; engel; iş1erin yürümesini engelleyen kimse veya durum.
 
Çeviri bottlenose
i. iri burun; bir cins diş1i balina, zool. Tursiops.
 
Çeviri bottlewasher
i. bulaşıkşı. chief cook and bottlewasher her türlü ev işi yapan kimse.
 
Çeviri bottom
i. dip, alt; esas, kaynak, temel; vadi; den. karina, tekne, gemi; dayanma gücü; iskemlenin oturulacak yeri; k.dili kıç, popo. Bottoms up! k.dili içkilerinizi bir yudumda bitirin !. at bottom aslında, esasında. get at the bottom of bir şeyin esasına inmek, aslını anlamak. bottom dollar son kuruş bottom land ovalık arazi.
 
Çeviri bottom
f. dip koymak; bir şeyin asIına inmek, esasını anlamak; tesis etmek, kurmak; esasına dayanmak; dibine inmek, ulaşmak.
 
Çeviri bottomless
s. dipsiz; çok derin. the bottomless pit cehennem.
 
Çeviri bottomry
i., huk. gemi sahibinin gemiyi karşı1ık göstererek ödünç para almasını sağlayan kontrat.
 
Çeviri botulin
i. bir çeşit ağır gıda zehirlenmesi.
 
Çeviri boucle
i. buklet.
 
Çeviri boudoir
i. bir kadının yatak veya özel oturma odası
 
Çeviri bouffant
s. kabarık.
 
Çeviri bougainvillea
i. sıcak memleketlerde yetişen çiçekli bir bitki, bot. Bougainvillea.
 
Çeviri bough
i agaç dalı, büyük dal.
 
Çeviri bought
bak. buy.
 
Çeviri bougie
i., h.b. eğilir uzun sonda; fitil; mum, balmumu.
 
Çeviri bouillabaisse
i. şaraplı balık çorbası.
 
Çeviri bouillon
i. et suyu çorbası.
 
Çeviri boulder,bowlder
i. yerinden kopmuş ve aşınmşş iri kaya parçası.
 
Çeviri boulevard
i. bulvar, iki tarafı ağaçlık geniş cadde.
 
Çeviri boult
bak. bolt.
 
Çeviri bounce
f., i. sıçramak, sekmek, zıplamak (top); gürültüyle veya hızla bir yere dalmak; sıçratmak, zıplatmak, sektirmek; A.B.D., (argo) karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade etmek; (argo) yol vermek, işten atmak; i. sıçrayış, sıçrama, zıplayış; k.dili hayatiyet, canlılık; ing., k.dili övünme, atma, martaval; A.B.D., (argo) kovma, işten atma, yol verme.
 
Çeviri bouncer
i. sıçrayan şey veya kimse, zıplayan bir şey veya kimse; A.B.D. (argo) bar, gece külüb v.b. fedaisi; büyük şey; ing., k.dili martaval; martavalcı kimse.
 
Çeviri bound
f. sekmek, sıçrayarak gitmek, zıplamak, fırlamak; sektirmek, sıçratmak, zıplatmak.
 
Çeviri bound
s. bağlı, kayıtlı; ciltli, ciltlenmiş; mecbur. bound to win mutlaka kazanacak. bound up in bağlı, düşkün.
 
Çeviri bound
i. sıçrayış, fırlayış zıplama, geri tepme. at a bound bir hamlede.
 
Çeviri bound
i., gen. çoğ. hudut, sınır, sınırlar.
 
Çeviri bound
f. hudutlamak, sınırlamak; kuşatmak; hudutlannı çizmek; hemhudut olmak, bitişik olmak.
 
Çeviri bound
s. gitmeye hazır, hareket halinde. homeward bound memleketine doğru yola çıkmış veya çıkmak üzere.
 
Çeviri boundary
i. hudut, sınır.
 
Çeviri bounden
s. mecbur, mecburiyet altında olan, zorunlu; mecburi.
 
Çeviri bounder
i., ing., k.dili terbiyesiz ve cibilliyetsiz kimse.
 
Çeviri boundless
s. hudutsuz, sınırsız, sonsuz, engin, tükenmeyen.
 
Çeviri bounteous
s. eli açık, cömert; bol, mebzul. bounteously z. cömertçe. bounteousness i. comertlik.
 
Çeviri bountiful
s. comert, eli açık, vermeyi seven; bol, mebzul. bountifully z. bol bol.
 
Çeviri bounty
i. cömertlik; cömertçe verilen hediye, ihsan; prim, ikramiye; öldürülen zararlı hayvan başına belediyece ödenen para.
 
Çeviri bouquet
i. buket, çiçek demeti; şarap kokusu.
 
Çeviri bourdon
i., müz. bir hava ile birlikte çalınan alçak sesli ve tek perdeli nağme; orgda pes birtakım notalar.
 
Çeviri bourgeois
i., s., Fr. burjuva; orta sınıf; s. orta sınıfa mensup; zarafet ve incelikten yoksun. bourgeoisie' i orta sınıf, burjuvazi.
 
Çeviri bourgeon
bak.burgeon.
 
Çeviri bourn, bourne
i. çay, su.
 
Çeviri bourne
i., (eski) hudut, sınır; hedef, gaye, varılacak yer; ülke, memleket.
 
Çeviri bourse
i. borsa, özellikle Paris borsası.
 
Çeviri boustrophedon
i. bir satırın sağdan sola ve diğerinin soldan sağa yazıldığı eski bir yazı şekli.
 
Çeviri bout
i. kuvvet gösterisi, müsabaka; nöbet; devre.
 
Çeviri boutique
i. butik.
 
Çeviri bovine
s. öküz ve inek gibi büyükbaş hayvanlarla ilgili; bu hayvanlara benzer; sıkıcı, durgun, hissiz.
 
Çeviri bow
i. baş, pruva (gemi).bowman i. baş tarafta kürek çeken adam; filikada pruvacı.
 
Çeviri bow
i. baş eğerek selamlama, reverans.
 
Çeviri bow
f. başını eğerek selamlamak, reverans yapmak; eğmek; başını eğdirmek; başını eğerek yol göstermek; ezmek. bow and scrape yaltaklanmak.
 
Çeviri bow
i., f. yay; okçu; kavis; gökkuşağı; boyunduruk; fiyonk; f., müz. yay ile çalmak. bow tie papyon kravat, kelebek kravat. bow window kavisli daire şeklinde iç kısmı enli pencere.
 
Çeviri bow-wow
i. köpek havlaması; havlama taklidi; ç.dili köpek, havhav.
 
Çeviri bowdlerize
f. bir eserden ahlaka aykırı olduğu düşünülen kısımları çıkarmak veya değiştirmek; ıslah etmek.
 
Çeviri bowel
i., f. bağırsak; gen. çoğç iç kısımlar; f. bağırsaklarını çıkarmak. bowel movement dışkı çıkarma; dışkıç
 
Çeviri bower
f. etrafına kameriye yapmak; ihata etmek, kuşatmak.
 
Çeviri bower
iç Euchre'' denilen iskambil oyununda bacak;(şiir) bahçe köşkü, kameriye, kulübe; den. pruvada iki lenger çapadan biri.
 
Çeviri bowery
i., A.B.D. çiftlik; sayfiye evi. the Bowery New York şehrinde bulunan, eskiden adi eğlence yerleri ve otellerle dolu olan uzun ve geniş bir cadde.
 
Çeviri bowie knife
uzun ve eğri av bıçağı.
 
Çeviri bowl
i. kase, çukur kap; tas, leğen; tahta top; birkaç tip top oyunu.
 
Çeviri bowl
f. bir çeşit top oyunu oynamak; top gibi yuvarlamak; top atmak. bowl over vurup devirmek; şaşırtmak, şaşkına çevirmek. be bowled over hayretten donup kalmak.
 
Çeviri bowlegged
s. çarpık bacaklı.
 
Çeviri bowler
i. bowling oyununda topu atan kimse. bowler hat melon şapka.
 
Çeviri bowline
i., den. borina; bir çeşit düğüm, barço bağı.
 
Çeviri bowling
i. ağır topla oynanan bir oyun. bowling alley bu oyuna mahsus dar yol. bowling green bu oyunun oynandığı yeşil saha.
 
Çeviri bowman
i. okçu, ok atan kimse; yay çeken kimse.
 
Çeviri bowshot
i. ok menzili.
 
Çeviri bowsprit
i., den. cıvadra.
 
Çeviri bowstring
i., f. kiriş; f. iple boğarak öldürmek.
 
Çeviri bowyer
i. okçu, ok yapan veya satan kimse.
 
Çeviri box
i. kutu, sandık; bir kutu dolusu miktar; hediye kutusu, hediye; loca; külübe (bakçi veya nöbetçiler için); av külübesi; at arabalarında arabacının oturduğu yer; yolcu veya yük kompartımanı; mil yatağı, göz; müşkül durum; gazet. çerçeveli kıslm; (beysbol) oyuncuların topa vurdukları yer. box calf bir çeşit kahverengi buzağı derisi. box camera basit ve ayarsız fotoğraf makinası. boxcar i. kapalı yük vagonu, furgon. box coat kalın arabacı paltosu; arkası bele oturmayan palto. box drain kapalı lağım. boxfish i. sandıkbalığı, zool. Ostracion. box kite kutu şeklinde bir cins uçurtma. box number posta kutusu numarası. box office tiyatro, sinema ve stadyumda bilet gişesi; k.dili bir temsilden elde edilen hasılat. box pleat plikaşe. boxwood i. şimşir kerestesi; şimşir, bot. Buxus sempervirens. inthe box huk. şahit kürsüsünde. boxlike s. kutu gibi.
 
Çeviri box
i., f. el veya yumruk darbesi; f. tokat veya yumruk atmak (bilhssa kulağa); boks maçına girmek; boks yapmak. boxer i. boksör.
 
Çeviri box
f. kutuya veya sandığa koymak; gen. up ile kutulara yerleştirmek, sandıklamak, ambalaj yapmak; den. orsada boca ve pupa ederek gemiyi yeniden orsaya getirmek. box the compass den. pusulaya göre kerteleri sırayla saymak.
 
Çeviri box
i. şimşir, bot. Buxus sempervirens.
 
Çeviri boxer
i. bir cins köpek, bokser.
 
Çeviri boxhaul
f., den. orsada boca ve pupa ederek gemiyi yeniden orsaya getirmek.
 
Çeviri boxing
i. boks. boxing glove boks eldiveni. boxing match boks maçı. Boxing Day ing. Noeli takip eden gün.
 
Çeviri boy
i. erkek çocuk, oğlan; delikanlı; aşağ. genç uşak. boy friend k.dili erkek arkadaş. boy scout erkek izci.
 
Çeviri boycott
f., i. boykot yapmak; i. boykot.
 
Çeviri boyhood
i. çocukluk devresi.
 
Çeviri boyish
s. erkek çocuk tavırlı, oğlanlara yakışır, oğlanvari; çocukça. boyishly z. oğlanlara yakışır şekilde. boyishness i. oğlanvari oluş.
 
Çeviri boysenberry
i. böğürtlen ve ahududunun birleşmesinden doğan melez bir meyva.
 
Toplam 330 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com